gözlerine fırtına değen çocuklar..
şimdi gözlerinizde çalan şimşeğin vaktidir sokaklarda. söylenilen bütün iğrençlikleri yok etme vaktidir. gösterilme vaktidir aşınılacağını sokakların...
kral'a çıplak diyen çocuklar...
yüzlerinize takıp kırmızı fularlarınızı, susturma vaktidir uluyan bil-cümle yaratığı... bu sokaklar sizi bekelr artık, sizin seslerinizle yankılanmayalı çok oldu duvarlar..
artık kaldırma vaktidir, yüreğinizle aynı hizada olan yumruklarınızı havaya..hesap sorma vaktidir...
yıkanmaya ret eden çocuklar...
yıkarak bütün kuralları, kendi kurallarınızı koyma vaktidir artık. hayat diye dayatılanı yok etme vaktidir. gözlerine kan sıçrayan, dişleri vampirleşen, herşeyi tekleştirenlere karşı, yaramazlıklarınızı yapma vaktidir.
bizi oynamak istiyoruz diye dövenlere, sapanlarla karşılık verme vaktidir artık
................................
bir yıl, tam bir yıl önce, dört duvar arasında insanlar, sadece birbirlerini görebilmek, bir şeyler paylaşabilmek için aç kalmaya başladılar. bir yıl, tam bir yıl yemek yememek, bir yıl aç kalmak...
duyuyorum ne dediğinizi, aptalca şaşırma numaraları yapıp, "bu işi sadece deliler yapar" dediğinizi..
duyuyorum kahkahalarınızı, duvarları çatlatırcasına attığınız naraları.. şampanyaları açıp, ölülerin kanları niyetine içtiğinizi...
şimdi belki yemek yiyor, belki de elinizde içkiniz, oturmuş anın keyfini çıkarttığınızı sanıyorsunuz. çıkartın artık maskelerinizi, tüm insanlar biliyor kim olduğunuzu..
o elinizde tuttuğunuz içkiden az ömrünüz...
ya siz, kendiniz öldürürsünüz kendinizi, ya da yanarsınız kapınızdaki bekçi köpekleri ile dört mevsim aç kalanların öfkesinde...
tam bir yıl önce, aç kalmasın diye kimse, kimse ağlamasın diye bir daha küçükken yıkanmayı ret eden çocuklar şimdi de yemek yemeyi ret ettiler...
arka mahallenin çocukları...
onlar biliyorla zaten küçüklükten aç kalmayı.. kendilerinden sonrakiler aç yatmasın diye aç kaldılar dört mevsim...
........................
yıkanmayı ret eden çocuklar...
her yanı kir pas içinde, gözlerinde yaramazlığın pırıltısı, her zman bir bahane bulurlar yıkanmamak için... büyüdü artık eskinin yaramaz çocukları, yenilere bıraktılar yerlerini.. ama gözlerinde yaramazlığın pırıltısı hiç sönmedi..
dünün yaramaz çocukları, şimdinin isyankar çocukları artık.
yıkanmayaı ret eden çocuklar, isyankar bakışların sahipleri.. selam olsun sizlerin yaramaz ruhlarınıza...
.............................
bu yazı 2001 ekiminde cezaevlerinde daha iyi yaşam için sürdürülen açlık grevleri için yazılmıştı.