Geyik ve Dostluk
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Geyik ve Dostluk

Geyikte Kendine Güveniyor musun ? Sohbeti Koyulaştırırım Diyorumusun ?
 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Montaigne: YALNIZLIK

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
LeoneL
Administrator
Administrator
LeoneL


Mesaj Sayısı : 188
Nerden : Kars*
Kayıt tarihi : 08/08/08

Montaigne: YALNIZLIK Empty
MesajKonu: Montaigne: YALNIZLIK   Montaigne: YALNIZLIK Icon_minitimePerş. Ağus. 21, 2008 11:38 am

Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır sanıyorum; o da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat her zaman, buna hangi yoldan varacağımızı pek bilmiyoruz. Çok kez insan dünya işlerini bıraktığını sanır; oysaki bu işlerin yolunu değiştirmekten başka bir şey yapmamıştır. Bir aileyi yönetmek bir devleti yönetmekten hiç de kolay değildir.

Ruh nerde bunalırsa bunalsın, hep aynı ruhtur; ev işlerinin az önemli olmaları, daha az yorucu olmalarını gerektirmez. Bundan başka, saraydan ve pazardan el çekmekle hayatımızın baş kaygılarından kurtulmuş olmuyoruz.


Ratio et prudentia curas,
Non locus effusi late maris arbiter, aufert. (Horatlus)
Dertlerimizi avutan akıl ve hikmettir, O engin denizlerin ötesindeki yerler değil
Ülke değiştirmekle kıskançlık, cimrilik, kararsızlık, korku, tutku bizi
bırakmaz.

Et post equitem sade atra cura. (Horatius)
Ve keder, atımızın terkisine binip gelir.

Onlar manastırlarda, medreselerde bile peşimizi bırakmazlar. Bizi onlardan ne çöller kurtarabilir, ne mağaralar, ne de bedenimize ettiğimiz işkenceler

Haeret lateri letalis arundo. (Virgilius)
Öldürücü yara bağrımızda kalır.

Sokrates'e birisi için, seyahat onu hiç değiştirmedi, demişler. O da: Çok doğal, çünkü kendisini de beraber götürmüştür, demiş.

Quid terras alio calentes
Sole mutamus? patria quis exul
Se quoque fugit? (Horatius)
Niçin başka güneş başka toprak ararsın?
Yurdundan kaçmakla kendinden kaçar mısın?

İnsan önce içindeki sıkıntıyı dağıtmazsa yer değiştirmek daha fazla bunaltır onu: Nasıl ki yerine oturmuş yükler daha az engel olur geminin gidişine. Bir hastaya iyilikten çok kötülük edersiniz yerini
değiştirmekle. Hastalığı azdırırsınız kımıldatmakla, nasıl ki kazıklar daha derine gidip sağlamlaşır sarsıp sallamakla. Onun için kalabalıktan kaçmak yetmez, bir yerden başka bir yere gitmekle iş
bitmez: İçimizdeki kalabalık hallerimizden kurtulmamız, kendimizi kendimizden koparmamız gerek


Rupi jam vincula dicas;
Nam luctata canis nodum arripit; attemen illi,
Cum fugit, a collo trahitur pars longa catenae. (Persius)
Kırdım diyorsun zincirlerini;
Evet, köpek de çeker koparır zincirini,
Kaçar o da, ama halkaları boynunda taşıyarak
Zincirlerimizi götürürüz kendimizle birlikte; tam bir özgürlük değildir kavuştuğumuz; döner döner bakarız bırakıp gittiğimize; onunla dolu kalır düşlerimiz.


Nisi purgatum est pectus, quae prelia nobis
Atque pericula tonc ingratis insinuandum?
Quantae conscindunt hominem cuppedinis acres
Sollicitum curae, quantique perinde timores?
Quidve superbia spurcita, ac petulantia, quantas
Efficiunt clades? Quid luxus desidiesque? (Lucretius)
İçi arınmamışsa, neler bekler insanı,
Kendi kendisiyle ne savaşlar eder boşuna!
Tutkuları içinde ne kemirici kaygılar.
Ne korkular içinde kıvranır insan!
Ne çöküntüler yapar bizde gurur, şehvet,
Öfke, gevşeklik ve tembellik!
Kötülüğümüz içimizde bizim; içimizse kurtulamıyor kendi kendisinden.

In culpa est animus qui se non efiugit unquam. (Horatius)
Ruhun derdi içinde ve kaçamaz kendi kendinden.

İnsanın, olanak varsa karısı, çocuğu, parası ve hele sağlığı olmalı, ama mutluluğunu yalnız bunlara bağlamamalı. Kendimize dükkanın arkasında, yalnız bizim için bağımsız bir köşe ayırıp orada gerçek
özgürlüğümüzü, kendi sultanlığımızı kurmalıyız. Orada, yabancı hiçbir konuğa yer vermeksizin kendi kendimizle her gün başbaşa verip dertleşmeliyiz; karımız, çocuğumuz, servetimiz, adamlarımız yokmuş gibi konuşup gülmeliyiz. Öyle ki, hepsini yitirmek felaketine uğrayınca onlarsız yaşamak bizim için yeni bir şey olmasın. Kendi içine çevrilebilen bir ruhumuz var; kendi kendine yoldaş olabilir;
kendi kendisiyle, çekiş dövüş, alışveriş edebilir. Yalnız kalınca sıkılır, ne yapacağımızı bilmez oluruz diye korkmamalıyız.

In solis sis tibi turba locis (Tibulhıs)
Issız yerlerde kendin için bir evren ol
Erdem, der Antishenes, kendi kendisiyle yetinir; ne kurallara baş
vurur, ne laflara, ne gösterişlere.

Yapmaya alıştırıldığımız işlerden binde biri bile kendimizle doğrudan doğruya ilgili değil. Bakarsınız bir adam canını dişine takmış, kurşun yağmuru altında, yıkık bir kale duvarına tırmanıyor
bütün hıncıyla; bir başkası, karşı tarafta, kan revan içinde, aç susuz savunuyor o kaleyi ölesiye: Kendileri için mi gösteriyorlar bu yararlığı? Uğrunda ölecekleri ve hiç görmedikleri insan belki o sırada
kılım kıpırdatmadan keyif sürmektedir. Bakarsınız bir başkası, bitkin, perişan, saçı sakalı birbirine karışmış kitaplıktan çıkıyor gece yansından sonra: Bunca kitabı daha iyi, daha akıllı bir insan olmak
için mi karıştırdı sanırsınız? Yok canım sen de! Ya ölecek o kitaplıkta ya öğretecek yarınki kuşaklara Platus'un dizelerini hangi düzenle kurduğunu ve falan Latince sözcüğün nasıl yazılması gerektiğini. Kim seve seve feda etmiyor sağlığını, canını şan şeref için? Oysa kalp bir paradan başka nedir ki şan şeref? Kendi ölümümüzden korkmakla yetinemeyiz; karılarımızın, çocuklarımızın, adamlarımızın ölümünden de korkmak zorundayız. Kendi işlerimizden çektiğimiz sıkıntı yetmiyormuş gibi komşularımızın, dostlarımızın işleriyle de dertlere sokar, bunaltırız kendimizi.

Vah! quemquamne hominem in animum instituere, aut
Parare, quod sit charius quam ipse est sibi? (Terentius)
Vah, vah! Nasıl olur da insan bir şeyi
Kendinden daha çok sevmeye kalkar?

(Kitap 1. bölüm 39) - Montaigne
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://herzamangeyik.forummum.com
 
Montaigne: YALNIZLIK
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Geyik ve Dostluk :: KÜLTÜR & SANAT :: Edebi Mevzular-
Buraya geçin: